5 Ağustos 2014 Salı

  |  Yorum yok  |  

Osmanlı İmparatorluğu'nda Müzik Kurumları

-- Sponsorlu Bağlantılar --
Osmanlı İmparatorluğu sınırlarını Doğu Avrupa, Kuzey Afrika ve Güneybatı Asya’ya kadar genişletince, haliyle bünyesinde birçok kültür barındırmaya başlamıştır. Farklı kültürler bir araya geldiği sürece de taraflar arasında, diğer tarafta kendilerine yabancı ve değişik gelen bazı sanatsal alanlara bir ilgi oluşmaktadır ve gerek imparatorluğun kendi kurmuş olduğu gerekse bazı şahısların kendi çabalarıyla oluşturduğu bazı müzik eğitimi kurumları Osmanlı'nın kendisini bu yeni kültürlere tanıtmada büyük bir rol oynamıştır.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Müzik Kurumları

Bunlar ilki ve en ilginci bence mehterhanelerdir. Yeniçeri ocağının bünyesinde ordu bandosu olarak görev yapan mehteranlar ayrıca tarihteki ilk askeri bando olma özelliğini taşımaktadırlar. Her ne kadar müzik yapıyor olsalar da, savaşçı özelliklerini hiç unutmamışlar, zafer ve imparatorluk adına marşlar bestelemişlerdir. Bir diğeri ise Mevlevihanelerdir. Mevlevihaneler Mevlana’nın fikirlerini benimsemiş zatlar yetiştirmenin ve bünyelerinde Osmanlıca Türkçesi, Arapça, Farsça ve Türk el sanatlarını öğretmenin yanı sıra müzik eğitimleriyle de kültürümüzün, bize katılan yeni kültürlere de tanıtılması konusunda büyük bir rol oynamıştır. Bir üçüncüsü ise Enderun adı altında imparatorluğun kurmuş olduğu bir nevi üniversitedir. Ders olarak müziğin yanı sıra sanat ile ilgili hemen hemen her çeşit ders ve eğitim verilmektedir. Kapatılacağı süreye kadar bu üniversiteden birçok müzik öğretmeni ve ünlü besteciler yetişecektir. Özel meşkhaneler ise Osmanlı İmparatorluğunda müzik eğitimi konusunda verebileceğim son örnek olup en kapsamlısıdır. Bunlar imparatorluğun desteği olmadan, masrafları halk tarafından karşılanan organizasyonlardır. Özel meşkhaneler demek evlerde, saraylarda ya da öncesinden belirlenmiş daha büyük alanlarda gerek bire bir gerekse grup halinde müzik dersinin verildiği, müziğin çalındığı alanlardır.

Savaşçı yapısıyla bilinen Osmanlı İmparatorluğu’nun savaşa verdiği önemden daha çok müziğe ve sanatın diğer alanlarına önem vermesi bu imparatorluğun varlığını niçin 623 yıl boyunca varlığını devam ettirdiğinin en büyük kanıtıdır sanırım. Ulu önder Atatürk’ün de söylediği gibi “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.”
-- Sponsorlu Bağlantılar --

0 yorum:

Yorum Gönder