-- Sponsorlu Bağlantılar --
Teknoloji hızla gelişmesiyle birlikte insanlar hızla bilgiye erişmekte, günlük hayatlarında kendilerine kolaylıklar sağlayacak binlerce alet edevatla haşır neşir olmaktalar. Kolay değil tabi teknolojinin çağında yaşıyor olmak çünkü artık estetik kavramı neredeyse yok olmaya başlamış durumda. En ufak gündelik bir işinizde bile veya sokakta sabah yürüyüşü yaparken bile bir elektronik aletin sesi muhakkak kulağınıza geliyordur. Duymuyor olabilirsiniz çünkü artık bu sesleri yadırgamaz olduk! Nasıl evinizde elektrik kesilince tüm aletlerin sesi de kesildiğinden o huzurlu sessizlikte insan bir “ohh, bee” diyorsa…
Tabi gelişen bu teknolojinin insanlığın etkileşim içerisinde olduğu her alana girmesi gibi müziğe de dâhil olmuş olması sanırım hiçbirimiz için şaşırtıcı değil. Dilim ve kalemim aslında müzik demeye varmak istemiyor ama artık bu Dubstep denen tür müzik olarak anıldığı için bir marjinallik yapmak istemiyorum. Dubstep; genelde ya çok az sözü bulunan ya da hiç bulunmayan ve gerçek enstrüman kullanmadan alt yapısı hazırlanmış bir müzik(!) türüdür. Şimdi düşünüyor olabilirsiniz, “nasıl hiç enstrüman kullanmadan yapılabilir ki?” diye. Çözüm ve cevabımız aslında çok basit; gelişen teknoloji! Bilgisayarlar kullanılarak nasıl bilgiye erişimimiz çok kolay oluyor ya da bizden binlerce kilometre uzaktaki bir yakınımızla sanki yanı başımızdaymış gibi görüntülü görüşebiliyorsak, artık müzik(!) yapabilmek içinde bilgisayarınızın klavyesindeki bazı tuşlara basmak yeterli oluyor. Ve bu yapılan müziklerden biri var ki, şahsi kanaatimce sanki dünyadaki tüm elektronik parçaları bir yere toplayıp hepsini birden çalıştırıyorlar gibi sesleri var! Hiç dinlediniz mi bilmiyorum ama hemen hemen her parçasında sanki evimdeki çamaşır makinesinin çalıştığını duyar gibi olmuyor değilim.
Zamane gençlerinin çok hoşnut kaldığı bu müzik türü sanırım belirli bir jenerasyondan sonrası için hiç çekilmez gürültü kirliliğinden öteye geçemeyecektir. Tamamen dijital ortamlarda hazırlanan bu müzik türünün sanatçıları da zamane gençleri olduğundan herhangi bir cd satışı da söz konusu olmuyor. Evinde oturup şarkısını tamamlayıp internete yüklüyorlar, aralarından başarılı bulunanları dünyayı gezerek konserler veriyor. Konser biletlerini hiç takip ettiniz mi bilmiyorum ama bu Dubstep konserlerinin biletlerini minimum üç yüz liradan başladığını görünce ve bir de üstüne biletlerin ilk haftada tükendiğinin öğrenince şoke oldum. Ya sanırım çağa artık ayak uydurmakta zorlanıyorum ya da gerçekten müzikten anlamamaya başlamışım.
Yazar: Ahmet Tuğhan Alpaslan
-- Sponsorlu Bağlantılar --
0 yorum:
Yorum Gönder